-
1 kol
1) рука́kolları arasına almak — обня́ть, заключи́ть в объя́тия
kol burmak или kol bükmek — а) скрути́ть ру́ки кому; б) побежда́ть, укроща́ть кого
kol değirmeni — ручна́я ме́льница
- ın koluna girmek — взять по́д ру́ку кого
kol işareti — нарука́вная повя́зка
kol kola — а) рука́ о́б ру́ку; б) по́д ру́ку
kol kola girmek — взя́ться по́д ру́ки
kol saati — ручны́е часы́
2) рука́в (платья)kol kapağı — манже́та, обшла́г
3) рука́в, прито́к (реки)deniz kolu — морско́й проли́в
4) ру́чка, рукоя́ткаbaskı kolu — тормозно́й рыча́г
telefon kolu — телефо́нная тру́бка
5) ветвь в разн. знач.; о́трасльağaç kolu — ветвь де́рева
ana kolu — родны́е со стороны́ ма́тери
demiryol kolu — железнодоро́жная ве́тка
endüstri kolu — о́трасль промы́шленности
ulaşan kollar — сходя́щиеся (скре́щивающиеся) пути́
6) отделе́ние, отде́л, се́кция7) засо́в, задви́жкаkol demiri — желе́зная задви́жка, желе́зный засо́в
8) коло́нна, отря́д; гру́ппа; кома́нда9) крыло́; флангsağ kol — пра́вый фланг, пра́вое крыло́
sol kol — ле́вый фланг, ле́вое крыло́
См. также в других словарях:
sağ kol — is., ask. Ordunun sağ tarafındaki kısım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ — 1. sf. 1) Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu. Ö. Seyfettin 2) is. Bu taraftaki yön Sağa dönmek. Sağdan yürümek. 3) Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş) 4) is., sp.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEYMENE — Sağ kol, sağ taraf. * Meymenet, yümn ü bereket. Bereket. Kuvvetlilik. Uğurluluk. Kutluluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Bursa — Pour les articles homonymes, voir Bursa et Brousse. Bursa Brousse … Wikipédia en Français
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
Saliha — صليحة Portrait de Saliha chantant sur scène Nom Salouha Ben Ibrahim Ben Abdelhafidh Naissance … Wikipédia en Français
kanat — is., dı 1) Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir. M. Ş. Esendal 2) Balıklarda yüzgeç 3) Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Herr — 1. Ain Herr, der zu lugen lust hat, dess diener seind alle gottloss. – Agricola II, 221. 2. Alle sind Herren, wer ist Sklave? 3. Alles kamme unsem leiwen Heren alleine anvertruggen, awwer kein jung Méaken un kein draug Hög. (Westf.) Alles kann… … Deutsches Sprichwörter-Lexikon
o — abi·o·log·i·cal; ab·o·li·tion; ab·o·li·tion·ary; ab·o·li·tion·dom; ab·o·li·tion·ism; ab·o·li·tion·ist; ab·o·li·tion·ize; ab·o·ma·sal; ab·o·ma·sum; ac·an·thol·o·gy; ac·an·thop·o·dous; acar·i·dol·o·gist; ac·a·ri·nol·o·gy; acar·i·o·sis;… … English syllables
Deaths in July 2007 — Contents 1 July 2007 1.1 31 1.2 30 1.3 29 … Wikipedia